Değişim, belli bir süreç içinde yer alan değişikliklerin tümüdür. Her bir farklılık değişim aracılığıyla meydana gelir.
Değişime giden yolda bazen bireyler engellerle karşılaşır; bu engeller aşılamadığında ve birey umutsuzluğa kapılıp devam etmek istemediğinde değişime olan direnç yaşanır. Unutulmamalıdır ki, birey aynı eylemleri yaparak değişime ulaşamaz. O yüzden davranışların, seçimlerin ve kararların doğru şekilde olması gerekir.
Birey bazen yenilenmeye kendini hazır hissetmez. İçsel dünyada bir kaos yaşıyor olabilir veya endişe içinde korkularla dolabilir. İçsel sorgulama ve özeleştiri yaşandığında değişim başlar.
Değişim gelişimi beraberinde getirir. Birey kendini anlarsa, iç dünyasıyla yüzleşirse, kendini her şekilde kabul ederse teslimiyet gerçekleşir. Bu teslimiyet rutini kırmayı ve özgürleşmeyi sağlar. O zaman yeni deneyimler ve olaylara ilişkin yeni tepkiler ortaya çıkar.
Birey kendine hedefler koyduğunda, geleceğe umutla baktığında, yaşadığı içsel sorunları kabul edip, çözüme dönüştürdüğünde ve en önemlisi vazgeçmediğinde değişim kapısı açılır.
Değişim kapısı iç dünyayı dönüştürür. İşte o zaman değişim başlar. Gürültülü olan dış dünyadan iç dünyaya bir yöneliş gerçekleşir. Bu yönelme değişimi hızlandırır ve o zaman birey, içinde bir esinti hisseder. Bu esintinin adı; “Değişim esintisi”dir. Değişim esintisi sayesinde dışsal faaliyetler son bulur ve iç dünyaya yolculuk gerçekleşir.
Değişim ve dönüşüm sayesinde birey beden olmadığını, bedenin içinde bir ebedi varlık olduğunu algılar. Bu algı bireyin özgürleşmesine ve farkındalığın yükselmesine neden olur. Böylece bireyin ilüzyon dolu maddi dünyaya olan ilgisi kaybolur ve içsel uyanış gerçekleşir.
Peki birey değişime ne zaman yönelir?
Birey bir sorunla karşılaştığında ve bu soruna bir çözüm bulamadığında değişimi düşünmeye başlar. Bu içsel kriz yalnızca değişim sayesinde mümkün olur. Değişim dıştan içe bir yenilenmedir. Bu yenilenme adım adım gerçekleşir ve birey değişim basamaklarından çıkarken umutla dolar.
Değişim karanlıktan aydınlığa bir geçiştir. Değişim sayesinde aydınlanma gerçekleşir ve gelecek umutla dolar. Birey şimdiki an’a odaklanır ve geçmişin tozlarından kurtulur. İşte o zaman varoluşsal bir başarı gerçekleşir. Varoluşsal başarı sayesinde bireyin iç dünyasında kendisiyle olan iletişimi güçlenir. Kabullenme ve teslimiyet ortaya çıkar. Dünyasal yaşam arka plana atılır ve varoluş, tüm güzelliğiyle bireyin kalbinde çiçekler açtırır.
Gerçek değişim kalp ile gerçekleşir. Birey özüne odaklandığında kalbine yaklaşır. Değişim sayesinde bireyin kalbi adeta gülümser. O zaman zihindeki düşünceler bireyi olumsuz olarak etkilenmez çünkü artık kalp konuşmaya başlamıştır. Negatif yüklü tüm düşünce kalıpları pozitife dönüşmüştür.
Değişimin gerçekleşmesi için zihinsel bir yenilenme olmalıdır. Birey değişim sayesinde düşüncelerini olumlu olarak yönlendirebilir. Değişim tüm sorunları çözer ve umutsuzluğu umuda dönüştürür. Birey, içinde mükemmel, eşsiz ruhi varlık olduğunu deneyimler. Bu deneyim bireye bütünlüğü ve birliği yaşatır.
Birey değişim sayesinde içsel ve dışsal zenginlik yaşar. Değişimle beraber gelen kabulleniş, bu zenginliğe neden olur. Bireyin yaşadığı sorunlar ve krizler aslında bireyin içsel zenginliği yaşamasına neden olur. Birey zorluklardan kaçmayıp, onları sindirip kabul ettiğinde her engel aşılır.
Her sorun, içinde çözümü barındırır. Çözümler değişim sayesinde iç dünyadan bireyin özüne ulaştırır. O zaman hayat adeta bir serüvene, maceraya dönüşür. Kabulleniş değişimi hızlandırır. O zaman bireyin iç dünyasında yaşadığı çatışma içsel barışa dönüşür.
İçsel barış sayesinde değişim zaferi yaşanır. Birey dışsal dünya yerine iç dünyaya yöneldiğinde ve kalbinin sesini dinlediğinde adeta değişim patlaması yaşanır. Bu patlama önce bireyin özünde sonra ise bireyin iletişimde olduğu her öz varlıkta yaşanmaya başlar.
Değişim sayesinde içsel bir aydınlanma gerçekleşir. Varoluşun kalbi, bireyin kalbi ile uyum içinde olur. Tüm karanlık dağılır ve bireyin içindeki göz kamaştırıcı ışık tüm dünyaya yayılır.
O yüzden diyoruz ki, bireysel değişim bir kere gerçekleşince tüm dünya değişir.
İşte tüm dünyayı değiştirmek bizim elimizde!
Değişimi yaşa ve yaşat…..
Bu yazıda Dünyaca Ünlü Yazar, Nobel Barış Ödülü Adayı Akif Manaf’ın “Değişim Nedir ve Nasıl Gerçekleşir?” eserinden yararlanılmıştır.
