Ana sayfa BİLGELİK AŞK AKIŞI

AŞK AKIŞI

363
0

Aşk sevginin en yoğun şekilde yaşanmasıdır. Aşk iki insanı birbirine bağlayan, birbirlerine yaklaştıran bir olgudur. Bireyler aşk sayesinde birbirlerine anlam ve heyecan katar. Böylece iki aşık hem duygusal ve hem de ruhsal olarak yakınlaşır. 

Aşk mutluluk, heyecan ve coşkuyu barındırsa da aşkı olumsuz etkileyen unsurlar da vardır. Kıskançlık, beklentiler, kaygı, bağımlılık yüzünden aşk zedelenmeye başlar.  Aşk adeta bir sırdır ve bu sırrı yaşayan iki insan sır yolunda yürümeye başlar. 

Aşk insanı cesur yapar çünkü aşk yaşayan iki ebedi varlık birbirleri için her şeyi göze alırlar. Gönülden severler ve birbirlerine uyum sağlar. Aralarındaki bu uyum karşı konulmaz çekim yaşadıkları için gerçekleşir. 

Aşk iki bireyi zenginleştirir, cesur yapar; aşk sayesinde tüm korkular son bulur. Yeni umutlar doğar ve bir güneş gibi aşıkları aydınlatır. Aşkı yaşamak ve yaşatmak için bireyler birbirlerine açık olmalı ve birbirlerinden birşey saklamamalıdır. Eğer kıskançlık devreye girdiyse, bunu açık bir şekilde dile getirmelilerdir. Çünkü bu, samimiyeti artıran bir unsurdur.

Aşkı yaşatmak için bir diğer unsur da, sevginin ve kalbin sürekli açık olmasıdır yani bireyler verme konusunda ustalaşmalıdır. Çünkü sevginin akışı tüm negatifleri pozitife dönüştürür. 

Aşkı yaşamak ve yaşatmak için farkındalık olgusu çok önemlidir. Aşkın farkına varıldığında aşk yaşanmaya başlanır. Her anın farkına vardıkça aşk yolculuğu çok keyifli bir şekilde yaşanmaya başlar. Aşk yolunda iki aşık hem kendilerine güvenerek hem de birbirlerine güvenerek aşkı yaşatır. 

İki aşık her eylemi, duyguyu, düşünceyi saf ve tarafsız bir gözlemle farkında olarak yaşarsa güven duygusu yaşanır. Önce özgüven ve sonra iki aşığın birbirlerine duydukları güven hissi aşkın besinidir. 

Unutulmamalıdır ki, aşkın değerini bilmek gerekir aksi halde aşk çiçeği solmaya başlar. Aşk çiçeğini sürekli sevgiyle sulamak gerekir. O zaman aşk bir sel gibi sürekli coşkuyla akar.  

Aşkı öldüren bir unsur vardır ki o da beklentilerdir. Bireyler beklentisizce birbirlerine sevgilerini vermelidirler ki aşkın tadını alabilsinler. Aşkın tadı başka hiçbir tada, kokuya benzemez. 

Aşkın karşılığında hiçbir şey beklenmemeli ve istenmemelidir. Aşıklar birbirlerine sevgilerini verdikleri için minnet duymalıdır. Bu şükür ve minnet aşkın heyecanını daha da artırır. Aşkı ayakta tutan yegane unsur saf ve nedensiz mutluluktur. Aşk beklentisiz ve saf sevgiyle kıskançlıktan arınmış şekilde  yaşanınca tüm hayat değişmeye başlar. O zaman aşk doğal bir şekilde yaşanır. 

Gerçek aşkın akışı doğaldır. Aşk doğal bir şekilde kalpten samimi şekilde aktıkça gerçek özgürlük yaşanır ve aşk olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşmış aşk sayesinde iki aşık kendilerini aşkın akışına bırakırlar. Bireysel özgürlük bireylerin hayatlarına nüfuz ettiğinde bireyler aşkla birlikte yükselmeye başlarlar. Bu yükseliş sayesinde tarif edilmez derin bir haz ve muazzam bir güç yaşanır.

Aşk yolculuğu gizemli ve sır dolu bir yoldur. Bu yolda yürümek için aşkın sevgi dolu kalple yaşanması gerekir. Aşk koşulsuz bir şekilde yaşanınca tüm beklentiler, korkular, kaygılar bir sis gibi dağılır. Aşka zarar veren  bencilce sevgi yaşanmaz. O zaman aşk, gerçek aşka dönüşür ve sonsuza kadar sürer.

Aşk tıpkı bir yaşam gibi doğal bir şekilde akar. Bu doğallığı bu akışı sağlamak için kalp aşk besini ile beslenmelidir. O zaman birey kalbin sesini tüm hücrelerine kadar duyar. O zaman aşk titreşimleri bireyin tüm dünyasını olumlu olarak etkiler.

Bu yazıda Dünyaca Ünlü Yazar, Nobel Barış Ödülü Adayı Akif Manaf’ın “Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır?” eserinden yararlanılmıştır. 

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here