Affetmek olayları, durumları sindirmek ve onları kabullenmektir. Affedince kendimizi her şekilde kabul eder ve hatalarımızın sorumluluğunu üstleniriz. Böylece aynı hatayı tekrar yapmamış oluruz. İnsan kendini affettiğinde geçmişe ve geleceğe takılı kalmadan şimdide yaşar. Geleceğin hayallerinden özgürleşerek geçmişin karanlığından kurtulur. Geçmiş ve gelecekte takılı kalan birey, yaşamı doyasıya yaşayamaz.
Affetmek için bireyin kendisiyle yüzleşmesi ve suçluluk duymadan hatalarını görmesi gerekir. Böylece aynı hatalar tekrarlanmaz ve affediş, huzura, mutluluğa neden olur. Birey yaptıklarının sorumluluğunu üstlendiğinde olgunlaşır ve gelişir. Bu da tarifsiz hazza neden olur.
Unutulmamalıdır ki, affetmek bir hafifleme ve affetmeme bir yüktür. Bu yükten kurtulmak için birey kendini her şekilde kabul etmelidir. Olaylara karşı mizah anlayışını geliştirmeli ve kendine gülmeyi öğrenmelidir. Affetmek kabullenmek ve özgürleşmektir. Birey hem kendini hem de başkalarını affettiğinde cesur ve güçlü olur. Bu güç, onun tekâmül yolunda daha hızlı yürümesine neden olur.
Ego, affetmeyi engelleyerek bireyin kendisinden uzaklaşmasına neden olur. Bu yüzden affetmek için ego saydamlaşmalı ve bencillik buharlaştırılmalıdır. Koşulsuz sevgi uyanmaya başlayınca birey, kendini sevmeye başlar ve beklentilerden kurtulur. En büyük şifa, sevgidir. Sevgi artınca birey kendisini ve karşıdaki kişiyi affeder.
Kendinizle olan iletişiminiz pozitif ve sevgi dolu olsun. Zihninizi geçmiş ve gelecekten ayırın. Şimdinin size sunduğu güzellikleri yaşamak için farķındalığınızı yükseltin. Yaşamla birlik içinde olun, hayatınızı yenileyin ve hayatınızı geri kazanın.
Mutlu affedişler…
Bu yazıda Dünyaca Ünlü Yazar, Nobel Barış Ödülü Adayı Akif Manaf’ın “Affetmek” (Affetme Psikolojisi) eserinden yararlanılmıştır.





