Ana sayfa ORİJİNAL YOGA SİSTEMİ ORİJİNAL YOGA SİSTEMİYLE KOLAY HAMİLELİK SÜRECİ

ORİJİNAL YOGA SİSTEMİYLE KOLAY HAMİLELİK SÜRECİ

88
0

Hamilelik bir kadın için hem fiziksel, hem psikolojik hem de toplumsal olarak hayatı boyunca yaşayabileceği en özel süreçlerden biridir. Aynı zamanda anneye ve tüm aileye bütün bir hayat boyunca devam edecek bir takım sorumluluklar yükler. Ayrıca hormonların değişmesiyle hamilelik döneminde inişli çıkışlı bir duygusal süreç yaşanabilir. Karmaşık duygular, kaygı, heyecan, korku, hamilelik depresyonu, uyku bozuklukları, yorgunluk ve bunlara bağlı ruhsal sıkıntılar hemen hemen tüm anne adaylarında görülebilir.

Hamilelikte hipofiz hacim olarak en çok büyüyen endokrin bezdir.

• FSH ve LH, östrojen ve progesteronun kandaki yükselişi ile istirahat periyoduna girer.

• Prolaktin artarak devam eder (süt salgısı için gerekli)

• Oksitosin uterus kontraktilitesi ve memeden süt inmesi için gerekli ve progesteron etkisi ortadan kalkınca aktif hale geliyor.

• Tiroidler bazal metabolik hıza bağlı daha çok çalışırlar. HCG etkisi ile TSH yüksek seyreder ve son trimestrde düşer. Serbest T3 ve T4 gebelik öncesi düzeyini sürdürür. Artışı hipertroidizme işarettir.

Orijinal Yoga Sisteminin üçüncü basamağı olan Asana vücut çalıştırma teknikleri doğru şekilde uygulanınca vücudun fiziksel ve fizyolojik işlevleri insanın psikolojik yönüyle uyumlu hale gelir. Asanaların uygulanması sinir sisteminin sempatik ve parasempatik işlevlerini düzene sokar. Organizmanın zihinsel ve fiziksel dengeleri bozulduğunda gerilim, stres ve psikosomatik hastalıklar ortaya çıkar. Duruşların düzenli yapılması ise vücuttaki uyumlu dengenin korunmasını sağlar. Beden ağırlık merkezinin değişmesiyle ortaya çıkabilecek bel, boyun, sırt ağrıları, kramplar gibi sorunların hafifletilmesi için Yoga idealdir. Kişi fiziksel olarak güçlenir, bedenin esnekliği artar. Kalça ve pelvis bölgesindeki esneklik ile rahat doğum gerçekleşir.

Büyüyen uterusun öne çıkması ile lumba sakral bölgede lordosis artar. Bu da sakro-iliak eklemin yükünü artırarak bel ağrılarına neden olur. Asanaların önemli etkilerinden biride omurganın esnek kalmasıdır. Yoga yöntembilimine göre, omurga ne kadar esnekse insan o kadar gençtir. Omurga esnek olduğu sürece vücut sağlıklı ve aktif kalmaktadır. Asanalar omurganın her parçasını çalıştırarak onun sağlamlık ve esneklik kazanmasına yardım eder. Omurga doğru şekilde çalıştırılmazsa omurları koruyan diskler zamanla çökmekte omurganın ağırlığı kendi üzerine binmektedir bu yüzden birçok sinir ezilmekte ve bedende alışılmadık ağrılar ortaya çıkmaktadır. Asanalar omurgayı esnek tutmakta, güçlendirmekte ve omurgayı destekleyen kasları kuvvetlendirmektedir. Bedenin çeşitli kısımlarına dağılan önemli sinirler ve kan damarları omurganın arasındaki küçük boşluklardan çıkmaktadır. Bu sinirlere ve damarlara yapılan baskı bedenin tüm bölümlerindeki canlılığı yok eder, sağlığın bozulmasına ve genel güçsüzlüğe neden olur. Omurganın bükülmesi bu sinirlerdeki ve damarlardaki baskıyı kaldırır ve omuriliğin çevresindeki kan dolaşımını hızlandırır.

Endokrin salgıları duyguları önemli bir şekilde etkilediği için duruşların doğru şekilde uygulanması endokrin faliyetini uyararak duyguların düzenlenmesine ve dengelenmesine olumlu etkide bulunacaktır. Düzenli uygulama zihni, duyguları ve bilinci yükseltir ve insanı doğa ile bütünüyle uyumlu hale getirir.

Gebeliğin ilk haftalarında yükselen progesteron hormonu, sistemik damar direncini düşürerek, kan basıncında düşmeye neden olur. İlk haftalarda görülen göz kararmaları, baş dönmeleri, hatta bayılmaların nedeni budur. Bunun sonucunda kalp atım hacmi, yani kalbin her atımda dolaşıma pompaladığı kan miktarı %30-50 oranında artar. Dakikada dolaşıma pompalanan kan, 4,5 litreden 6 litreye çıkar. Kalp atım sayısı (nabız), dakikada 70’ten 20. gebelik haftasında 78’e, miyardaki gebede ise 85’e çıkar. Yine, gebelikte aktive olan bazı hormon sistemleri (renin-anjiyotensin) sayesinde, vücutta su ve tuz tutulumu ortaya çıkar; bu da dolaşan total kan hacminin %40 oranında artmasına neden olur. Bu artan kan hacminden, bazı organlar daha ayrıcalıklı olarak yararlanırlar. Örneğin, akciğerlerde damar direnci azalmasına bağlı olarak, akciğer kan akımı %40 artar, böbreklerde kan akımı %35 ve tabii rahme giden kan akımı da %250 oranında artar. Yoga duruşları egzersizlerden farklı olarak kardiovasküler sistemde gerginlik yaratmaz. Ayrıca fiziksel sağlığı ve dayanıklılığı geliştirmektedir.

Nefes almak yaşamaktır ve anne adayının kendine ve bebeğine verebileceği en iyi hediye doğru nefes alıp vermeyi öğrenmesidir. Orijinal Yoga Sisteminin dördüncü basamağı olan Pranayama Nefes tekniklerinde hamileler için hazırlanmış özel ve doktor onaylı nefes teknikleri mevcuttur. Hamilelik sürecinde yaşanan fiziksel, metabolik ve psikolojik değişimlere uyum sağlamak için yapılabilecek en yararlı çalışmadır nefes egzersizleri…

32. haftaya kadar bebek ile birlikte büyüyen rahim tam diyaframın altına gelir. Diyaframın itilmesi, tıkanmışlığa neden olur ve nefes almak zorlaşır. Beraberinde midenin de yukarı itilmesi, mide sıvısının yemek borusuna doğru hareket etmesine ve bu haftalarda mide yanması ve bulantı şikâyetlerinin artmasına yol açar. Nefes egzersizleri sayesinde mide yanması şikâyetleri azalır, hazım kolaylaşır ve karın içi organlar uyarılır, bağırsak hareketleri hızlanır ve hamilelikte sıkça görülen kabızlık, gaz, şişkinlik gibi şikâyetler de azalır. Aynı zamanda kan dolaşım sirkülâsyonu düzene girer, akciğer kapasitesi genişler, bebeğe giden oksijen miktarı artar.

Gebelikte, solunum sistemindeki fizyolojik uyum değişiklikleri, erkenden başlar ve gerek anne, gerekse bebeğin dokularının oksijenlenmesinin ve bebekten atılan karbondioksitin anneye transferinin optimal düzeyde gerçekleşmesini hedefler. Yine de birçok gebe kadın, hiçbir anormallik olmadığı hâlde, zor nefes aldığından yakınabilir; bunun nedeni bilinmemektedir. Gebelikte, solunumun mekaniği değişmektedir. Kaburgalar dışarı doğru kabarır ve diyafram 4 cm kadar yukarı kalkar. Bebek rahimde olduğu sürece oksijeni anne karnından almaktadır ve akciğerlerin çalışmasına ihtiyacı yoktur. Hayatın büyük bir bölümünde nefes derinliği ve hızı sinir sistemi vasıtasıyla kendiliğinden ayarlanmaktadır. Bu ayarlama solunumun amacı olan, hücrelerin devamlı ihtiyaç duyduğu oksijeni düzenli ve kontrollü bir şekilde hücrelere alma ve hücrelerde birikmiş karbondioksiti dışarı atma işlemini gerçekleştirmektedir. Nefes teknikleri çalışmaları sayesinde akciğerlerin ve sinir sisteminin devamlı eğitimi ile nefes alış veriş hızı, derinliği ve kalitesi değiştirilerek solunum daha etkili hale getirilebilir. Daha derin ve kaliteli solunum daha iyi ve sağlıklı yaşam demektir.

Görünüşte bütün değişim fiziksel gibi düşünülse de asıl değişim kadının psikolojisinde meydana gelir. Özellikle eşinin kendisini beğenmeyeceği, çocuğuna iyi bir anne olamayacağı, çekiciliğini kaybetme, çirkinleşme, kilo alma gibi endişeler anne adayını ciddi strese sokar. Asana uygulaması zihinsel fonksiyonları dengeye sokmaktadır böylece zihin strese dayanıklı olmakta, strese kapılmamakta, stres altında ezilmemekte ve stresin olumsuz etkilerinden kurtulmaktadır. Duruşta kalma sırasında zihin bedenin belli bölgelerine odaklanmakta, böylece zihinsel konsantrasyon ve fiziksel canlılık artmaktadır.

Orijinal Yoga Sisteminde konsantrasyon gücü sistematik olarak geliştirilir. Uygulamalar asana olarak adlandırılan vücut çalıştırma tekniklerini içerir. Zihin kas ve sinirlerle bağlantılıdır. Kas ve sinirler sağlamlaşınca zihin sabitleşir fakat sinirler gerilince zihinde dengesini kaybeder ve konsantrasyon gücü düşer. Asana teknikleri beden üzerinde müthiş kontrol kazandırır bu da zihinsel kontrol demektir. Konsantrasyon beden ve zihin üzerinde kontrol demektir. Konsantrasyon geliştirmek için nefes teknikleri uygulanır. Nefes teknikleri kalp atışlarını, kan dolaşımını, sinirleri ve böylece zihni sağlamlaştırır. Konsantrasyon gücü özgüven ve denge sağlar ve gebe bununla birlikte duygulanımlarını dengeler, sağlıklı alışkanlıkları bebeği ve kendisi için geliştirmesi ve uygulaması kolaylaşır. Sağlıklı beslenme, düzenli uyku, diğer ebeveynle sevgi dolu sağlıklı ve tatminkâr iletişim gibi…

Orijinal Yoga Sistemi bütünsel bir çalışmadır ve bu sistemde uygulanan teknikler ile bedensel, zihinsel ve ruhsal bir uyum ve denge sağlandığı için tüm hamilelere önerilmektedir.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here